16 Mart 2015 Pazartesi

Boeing Uçaklarında 3D Yazıcıdan Üretilmiş 20.000 Parça


Sayfa Yönelendirme










  Havacılık sektöründe 3D Yazıcıların büyük bir rol oynadığını hepimizi biliyoruz. Boeing, Airbus, Lockheed Martin gibi şirketler 3D Yazıcıları oldukça sık kullanıyorlar. Fakat birçoğumuz 3D Yazıcıların havacılık sektöründe kapladığı yeri ve önemini tam olarak bilmiyoruz.
  Geçtiğimiz haftalarda bir patent başvurusu (Merak edenler İçin başvuru) tamamlayan Boeing uçaklardaki parçaların birçoğunu 3D Yazıcıdan ürettikleriyle yer değiştirmeyi planlıyor. Boeing yaptığı patent başvurusunda; farklı merkezlerde uçak parçalarını stoklamak, gereken lokasyonlara parçaları ulaştırmak ve muhtemel gecikmelerden kaçınmak adına uçağın birçok parçasını 3D Yazıcıdan üretilebilir hale getirmeyi planlıyor. Böylece yedek parça ihtiyacı olan bölge 3 boyutlu modeli 3D Yazıcıya göndererek üretimini yapacak.
Boeing halihazırda uçaklarında yaygın olarak 3D Yazıcıyı kullanıyor. GeekWire‘a göre şuanda yaklaşık 20.000 parça Boeing uçakları için 3D Yazıcıdan üretiliyor. Son olarak Boeing sözcüsü Nathan Hulings F/A 18 Super Hornet uçağında 150 farklı parçanın SLS 3D Yazıcısından üretildiğini belirtti. Buda Boeing’in şimdiden patent dosyasını destekler nitelikte çalışmalarından birisi. Bunun yanında şimdilik plastik ile sınırlı olan çalışmaların patent dosyasında da yer aldığı gibi metal, alaşm ve plaster gibi malzemelerle de genişletileceği belirtiliyor.
Boeing’in bu atağı ile aynı sektördeki rakip firmalarda benzer yaklaşımları benimseyeceklerdir. Buda 3D Yazıcı sektörünü genişletecek adımlardan biri olacaktır. 

19 Şubat 2015 Perşembe

Askeri Kamuflajlar Tarihe mi Karışıyor?

Askeri kamuflajlar kumaş üzerine gelişi güzel yerleştirilmiş renkler ve şekiller değillerdir. Arazi şartlarında arazi şartlarında gerek içindeki askeri gerek solar sistemlerle bir tankı bazende bir helikopteri saklamak için arazi şartlarına en uygun biçimde yerleştirilmiş şekillerden oluşmaktadır.
Teknolojinin bu alanda büyük yer alınmasıyla gelişen sistemler gerçekten taktire şayan. Teknolojinin bu alana temasları genelde kumaşlar üzerine peki ya kumaşları kaldırsak ve yerine giyilebilir teknolojileri getirsek.
Giyilebilir teknoloji denildiğinde bilim kurgu filmlerinden fırlayan insanlar gelmiyor değil aklımıza tam olarak o teknolojiden bahsetmesem de çağrıştıracak cinsten. Bu sitem arazide hareket halinde olan gerek araç gerekse askere monte edilebilecek cinsten birşey.
Hepimizin elinde en azından bir kameralı telefon bulunmakta. şimdi elimize telefonlarımızı alalım ve kamera kısmını bir açalım ne görüyoruz?
Hayır. Dalga geçmiyorum direk olarak telefonun arkasını değil mi? Yani demek istediğim şu ekrana odaklandığınızda arka tarafı görüyoruz. Peki bunu askeri kamuflajla ne alakası var diyecek olursanız buyrun yazının devamına bakalım.
Askerlerinin kıyafetlerini çıkarmış idik bunun yerine üzerinde kolay hareketi sağlayacak şekilde minin lcd ve mikron büyüklüğünden kameralar yerleştirsek ne dersiniz. Hareket halindeyken çok az belirli olacak sabit dururken tamamen doğaya karışacak.
Biraz daha açıklamak gerekirse kameralar çapraz şekilde yerleşecek sağ bacaktaki görüntü sol bacakta çıkış verecek ve sol bacaktaki sağ bacakta görüntü verecek. yani iki asker arasına girmiş olan bu kamuflaja sahip askeri değil ona baktıklarındaki karşı tarafındaki kendi takımından askeri görecek.
Tabi ki  bu sistemler belirli bir ısı yayacak ki buda ancak termal kameralarla görülebilir.  Termal kameralarında genel anlamda gece kullanıldığını var sayarsak, gecede bu kamuflajın giyimine gerek yoktur.
Bu zamana kadar herhangi bir bilim kurguda da görmüş değiliz. Belki şuan böyle birşey mümkün olmayabilir ama bilim kurgu filmlerde görülesi bir sahne değil mi? Ne dersiniz?

24 Ocak 2015 Cumartesi

Kafası Karışık Acemi Mühendis

  Anlatılacak o kadar olay var ki nasıl anlatsan nasıl başlasam bilemedim. Önceki yazılarımda sürekli bir şeyler yapabilmekten bahsetmiştim. Artık yapabilecek aklımda o kadar eylem var ama hangisini yapsam bilemedim.
  Yazıcıdan önce (Hayatımın dönüm noktası yazıcıdan öncesi ve sonrası. Bundan sonra YÖ ve YS :) ) Hep yazıcıyı nasıl yapabilirim bunu düşünmüşüm. Hiç yazıcım olursa neler yapabilirim bunu değil. Malum bu yaza staj var, eğer istediğiniz yer büyük bir yerse ve özellikle de stajyer kabulünde ortalamaya bakılıyorsa büyük bir sıkıntı. Öyle bir şey yapmalısınız ki transkriptinize bakmadan sizi kabul etsinler. E zaten İHA lar içimde bir ukde olarak kalmış o zaman ne yapılacağını ve nasıl yapılacağını biliyorsun deyip giriştim araştırmalarımı yapmaya..
 Kafamda tasarımım hazırdı. Neyin nasıl yapılacağını, nereden başlanacağı, maliyet hesabım hepsi. Tek düşüncem bu sayede staja kabul edilmemdi. Maliyet hesabımda oması gereken bütçenin bir hayli yüksek olmasında büyük pay sahibi olan filament ücretiydi. Bir şekilde bunu düşürmem gerekirdi. Sponsor haliyle bulamıyordum. Harçlıklarımla en iyi ihtimalle 7 ay sürerdi. Hal böyle olunca Baykar makineye önceki yaptığımı sunabilirim diye düşünüp filament işine çözüm bulmalıydım. Bu arada sürekli aklımda olan bir soruda şu acaba kendi printerımı üretmeye başlasamıydım. Bir yanda filament, bir yanda Baykar makine, bir yanda İHA bir yandan kendi printerım..

  Son olarak kararımı filament üretim makinesi yapmam gerektiğini düşündüm ve başladım işe koyulmaya. makinenin %93 bir önceki yazımdan bahsettiğim 3D SIGMA dan çıkıyor. Neredeyse hiç para harcamıyorum gibi ama asıl motorlar kısmında harcadığım paranın 3 karını bir motora vereceğim ortaya çıkınca bir durup düşündüm. Türkiye'de istediğim motora 300 euro+KDV istediklerini düşününce tamamen vaz geçtim denebilir.
  Motora alternatif bir motor buldum 80 TL+ Kargo bunu da abilerimden biri üstlenince çok iyi oldu.

  Makineye başlangıç tarihi 14.01.15, makine boş kaldıkça plastik parçalarını basıyorum ve Çin'den gelecek olan parçaları beklemekteyim. Şubat sonuna bitirmeyi planlıyorum inşallah.

  Nasıl birşeymiş ki bu diye soran olacak olursa buyurun resmi,

23 Ocak 2015 Cuma

Eh baya zaman olmuş.

  En son bakıyorum da bi durum değerlendirmesi yapmışız öyle kalmışız. Zannetmeyin ki öylece duruyoruz. Durmuyorum yatıyorum :)
  Neden yazmadığımdan bahsetmek istiyorum ama önce Çanakkale üniversitesine atarlandıktan sonra ne oldu işler nasıl gelişti ondan bahsedeyim.

  Bu döneme başlarken quadcopteri çantaya koyarken hissediyordum bu dönem diğerlerinden farklı olacak diye. Farklı mı oldu evet farklı oldu en bariz fark artık kendi evimdeyim. Döneme başladık sınıf arkadaşlarımdan birinin arkadaşı mekatronik son sınıf öğrenci tez ödevi olarak quadcopteri seçmiş. Zaten ne hikmetse ben bir işe başladıktan sonra patlıyor. Ya herkes yapıyor ya birçok versiyonu ortaya çıkıyor neyse arkadaşım arkadaşına benden bahsetmiş oda görüşmek istemiş. O sıralar bende bütün siparişlerimi tamamlamışım pil ve şarj aletinin gelmesini bekliyorum.
  Vel hasılı kelam bu arkadaş ve proje ortağıyla görüştüm ben düşünüyorum ki benden yardım isteyecekler çocuk bana demesin mi birde "Aga sat bunu bize" hayhay kardeşim canıma minnet zaten derdi bitmiyor bir türlü. Ama bana bunu demişlerdi sen ne kadar hobi için yapmasanda bunu hobi işinde 50 100 gidene bakmayacaksın diye. Lan ben öğrenciyim nasıl bakmayayım.
 Biz bunlarla X paraya anlaştık ben paramı aldım onlar quadcopteri. Böyle yazıyorum ama ne çetrefilli oldu işler :) ESC yimi yakmadım, kartı değişmek zorundamı kalmadım, pil 3 ay 3 haftada da  ancamı geldi şarj aleti dersen 2 aya zor geldi.

  Satılma işi çıktıktan sonra zaten artık gidici gözüyle bakar oldum o kadar emek verdiğim alete besleyip büyüttüğüm ilhan amcanın vidalarıyla sıktığım alet artık ellerindi :) ..
  Para işi ortaya çıkınca ben bi hallendim gece gündüz 3D Printer düşünür oldum. Aslında canımı sıkan okulu boş boş bitirmek olacaktı.

  Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş diye boşa demiyorlar. quadcopter de iyi yandı ağzım tabi bunun büyük etkilerinden biri olayı bilmeden balıklamasına daldım. Bizim sayın AT KAFASININDA baya yardımı oldu demeden geçemem. Hal böyle olunca hazır kurulu set mi alsam kendim mi toplasam yoksa kendi tasarımımı yapsam diye düşünürken 3D SIGMA ile karşılaştım. (Özgür bey eğer bunu okuyorsanız tekrar tekrar teşekkür ederim. ) Gerçekten şuan piyasadaki en iyisi onların tabiriyle "tıraşına para ödemeyin" Mallarını daha nasıl övebilirler bilmiyorum ama gerçekten hak ediyorlar ve sonuna kadar arkasındalar mallarının. Derken ben makineyi aldım :) Yazı biraz kopuk olmuş olabilir. Ha bu arada neden yazmadığımı söyleyeyim hemen. 21 bin ziyareti aşmışız yazıcının da olmasından yapacağım projelerin yayınlamak istememden dolayı .com bir site açalım dedik ama aksilikler biraz daha uzayacak açmak şimdilik buradan devam ediyorum :)
Son olarak Buda çalışma masamın yeni hali

12 Eylül 2014 Cuma

Durum değerlendirmesi ...


Hııııı… Derin bir nefes alıp başlayalım bakalım anlatacak çok şey var. Ne kadarını anlatabileceğimiz bile meçhulken ne için uğraştığıma anlam veremiyorum bazen..
Bir süredir yazı yazamıyordum. Teknik aksaklık falan değil bildiğin internetsizlikten dolayı yaşamış bulunmaktayım bu durumu. Yazında sürekli dediğim gibi yıl olmuş 2014 hala internetsiz evler var..

  Yokluğumda 19 binleri devirmişiz arada düşünüyorum bu istatistikler gerçeği yansıtıyor mu? Diye ama sonra koskoca Google (bilgisayar bile baş harfini büyük yazıyor) diyorum yanlış yapacak hali yok ya gariban sevinsin diye düşünecek halide yok ozaman doğrudur diyor ve geçiyorum. Yazın bir kritiğini yapalım..
İnsansız hava aracım (Hala bir isim bulamadım) bitmedi. İşler istenilen gibi gitmiyor işte her zaman kartı yaktık, o kadar uğraşmamıza rağmen burs bağlayacak bir kurum bulamadık. “hayırlısı” deyip geçtik. Bunları çıkarınca tatilin gerisi hüsran zaten. Boşa geçmiş 90 koskoca gün.. Buna da “hayırlısı” dedikten sonra Güz dönemine başladık. Baya bir derste aldık..
 -Kafamda o kadar konu var ki onu söyleyeyim bunu söyleyeyim hiç birşey söylemeden yazımı bitirecem galiba-
  Kapı ağzı konuşması olarak da projenin tamamlandığını söyleyebilirim. İlk fırsatta pil alıp uçurduğum zaman olay tamamlanıyor.. He birde sürpriz tadında bir projeden daha haber vermek istiyorum. Yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır deyip bir işe daha atlıyorum. Bu işte yalnız değilim beni bunun içine çeken sayın hacı abiyede teşekkür etmiyor değilim… Bu akşam kesinleşiyor. Bir sonraki yazımda onlardan bahsetmeye çalışırım..

  He bak asıl meseleyi unutuyordum. Aynen Çanakkale üniversitesi MYO arkadaşlar projemin çok benzerini yapmışlar ( Çalmışlar demek istemedim). Sanırsam 30 kişilik bir grupla bunu gerçekleştirmişler. Buna da bir “hayırlısı” olsun dedikten sonra sizleri projemin son haliyle baş başa bırakıyorum.. Bahsettiğim işten başarı olursak sayın hacı abiyle beraber projede çok güzel eklentiler olacak…

Selametle… 

1 Haziran 2014 Pazar

"Sen ne yapıyorsun?" culara gelsin ..

  Evet, bir projeye başladım. Adım adım ilerlemekte. Bazen bu adımlar çok küçük olsa da yine de ilerlemekte.. Bu süre zarfında facebook'taki durum güncellemelerimden olsa gerek normal okul yaşantımda da ne yapıyorsun sen şimdi? O resimdekiler ne? Gibi sorularla karşılaşıyorum. Bu sorular gerçekten de beni mutlu ediyor. Bunun yanında durum güncellemelere beğeni ilk gönderidekine nazaran gayet güzel bir artış var. Bu da bu proje üzerindeki kararlılığımdan olsa gerek.  Neyse lafı fazla uzatmayalım çok belli ettirememekte olmakla beraber final haftasındayım. Genel sorulara cevap vermeye çalışalım.

  Şimdi öncelikle direk projeyi anlatırsam bütün sorunlar cevaplanmış olur özel sorularda sorulduğu zaman cevap veririz. İlk cevap “ Sen ne yapıyorsun ?” culara gelsin.
Proje iki etaplı bir çalışma. İlk etabında quadcopter topluyorum. Kısaca quadcopter anlatmak gerekirse genellikle reklamcılık, sinema ve fotoğrafçılık alanında kullanılmakta. 4 pervaneli üzerinde çekim ekipmanı bulunduran bir hava aracı J
İkinci etap ise buna bir silah mekanizması eklenecek. Tabi silah denince akla ilk gelen türde değilde daha çok hobi alanında kullanılacak bir silah.. Boya topu atabilen bir mekanizma şuan için nasıl yapabiliriz kısmı düşünce aşamasında.. İkinci aşama çalışmaları daha başlamadı..

  “Peki, şuan proje ne durumda ?” cılara gelecek olursak. Proje biraz maliyetli olduğu için kendi harçlığımın yaklaşık üçte birini bu iş için ayırabiliyorum. Her ayın 7’sinde (klasik öğrencilik) eksik olan bir parçanın siparişini veriyorum. Hal böyle olunca biraz zamana yayılıyor proje.
Elimde şuan kullanılacak sensörler ( Gyro, Barometre, Kumpas ve hız ölçer ) ve GPS modülü bulunmakta. Şuan uğraşmakta olduğumuz kısım yazılım ile sensörleri birleştireme işlemi. Dediğim gibi sınav haftası olduğundan pek bu iş için vakit ayıramıyorum. İnşallah yaza ilk etabı hazır…
Projeye ilk başladığımda bu kadar ilgi göreceği aklımın ucundan bile geçmezdi. Bu konu beni baya mutlu ediyor.

  Son olarak kullandığımız parçaları buradan inceleyebilirsiniz…. Takipte kalın.. 
Arduino Mega

GPS Modülü

Quadcopter Kasası ( Karbon fiber)

16 Mayıs 2014 Cuma

Haydi BİSMİLLAH ...

Öncelikle şunu söylemeliyim ki SOMA'da yaşanan bu durum karşısında çok da sevinemedim. İster istemez düşünüyorsunuz. Göçük altında kalanları, çıkartılamayanları... İçeride kim bilir orada olduğu bilinmeyen kaç kişi var.. Soma'da meydana gelen elim kazada hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum. Tüm Türkiye gibi vatandaşlarımızın acısını yüreğimde derinden hissediyorum. Temennim gelen acı haberlerin yerini müjdeli haberlere bırakması...



  Hayat bizler için devam ediyor. Her birimizin işi, okulu, düşünceleri ve hayalleri var. Gel gelelim Bu fotoğraftakiler ne!! Bu aletlerle alakalı olanlar ve görmüş olanlar ne olduğunu, ne yapıldığını bilirler. İlk önce benim bununla nasıl tanıştığımı anlatmak istiyorum. Geçmiş günün birinden bizim sayın at kafamız çay içtiğimiz ortamda değişik bir tabirde bulunuyor. "ARDUİNO"..
  "Ağabey diyor arduino alıcam." İlk tepkim yine hangi boş işlerle uğraşıyorsun sen dememle ekranı görmem bir oluyor. Neymiş bu falan derken baya merak ediyorum. Anlatıyor işte nedir ne değildir(Arduino hakkında nedir ne değildir artıları eksileri nelerdir.). Millet neler yapmış falan video gösteriyor ama ben bi anda orada değilim sanki. Yıllardır aradığım, beklediğim o varlık işte bu... merakım baya artıyor. Neyse o sıralar tabi birde vizelerle uğraşıyoruz. Son sınavlar falan benim aklıma bir sürü şey geliyor şöylemi yapsak bendemi alsam. Artık rüyamda bile gördüm desem yeri var. Düşünüyorum hele bir gideyim sınavlardan sonra memlekete de gelince daha ayrıntılı bakarım tabi yurdun interneti el verdiği ölçüde ....
  Gelince bakarım dedim ama hala aklımdan çıkmıyor. Sonra dedim memleketten dönünce vericem siparişi ... Siparişi verelim ama ne yapıcaz öyle gelsin birşeyler yaparız demekle olmaz ( Buradan sana sesleniyorum sayın at ağızlı :) ). Aklımda var birşeyler tabii...

  Gel gelelim yapacağım şeyi neden yapmak istediğime .. Sene tam olarak bilmiyorum ama lise bir veya iki o  sıralar ablam gelmiş tatile işte film falan izliyoruz. Hint filmi pek hint filmi sevmem tanıyanlar bilir ama oturduk izliyoruz. Filmin adı 3 İDİOTS ( İzlemeyenler için kesinlikle izlemeniz gereken bir filim.) Neyse burada elamanın birinin tez ödevi bu oradan beri aklımda ..  İşte film sonunda Google amcaya sor tabi işte 4 pervaneli helikopter, 3 idiots uçan şey nedir... Öğrendim ki ismiii   " QUADCOPTER"  ...
  Böylelikle ne yapacağımıda söylemiş bulunmaktayım. Sonraları tabi kimle nasıl nerede yapacaksın ki bunu, alalım desen bin liralar havada uçuyor. Öylece beynimin bir taraflarında kaldı..
  Lise bitti üniversiteye başladık. Sanki bilgisayar beni uyarırcasına bir video getirdi karşıma! Bak sen bunu yapabilirsin. Mühendis olacaksın neden olmasın. Hele bir başla! Tekrar aklıma geldi ama hala bir adım attığımız yok. Bir kaç gün daha bakıyorum böyle projelere falan bir tane gördüm pat attım linkini Hacı abiye .. Dedim böyle birşey yapsak kaça mal ederiz. Tabi ozaman arduinodan falan haberimiz yok. Dedi çok para tutar. Öyle deyince bi kalıyorsun zaten bak fiyatlara bin liralar havalarda uçuyor, yapacaksın uçar uçmaz belli değil. Yine öyle kaldı en son arduinoyu da görünce dayanamadım yapıyorum dedim... ( Şunuda söylemeden edemicen arduinoyu al tak bu iş bitti gibi değil yazıdan o çıkıyor biraz ama )

Neden quadcopter yapmak istediğimizi artık biliyorsunuz. Bakalım bununla uğraşırken başımıza neler gelecek. Bunları bende bilmiyorum beklicez ve hep beraber görücez...

Pages - Menu